MASAL NEDİR?

                                                         



                                                    Ne bilginler geldi,neler buldular!
                                                    Mumlar gibi dünyaya ışık saldılar.
                                                    Hangisi yarıp geçti bu karanlığı?
                                                    Birer masal söyleyip uyuyakaldılar.
                                                                                 
                                                                                     Ömer Hayyam

                                                                 
                                                            MASAL NEDİR?

    Masal, sözlükte ;"Genellikle halkın yarattığı,ağızdan ağıza,kuşaktan kuşağa sürüp gelen,olağan dışı olayları anlatan ,öğüt veren hikaye." şeklinde tanımlanmaktadır.Ahmet Kabaklı ,masal için  "Günlük hayatın sınırlı,kuru gerçeğiyle yetinmeyen halk muhayyilesinin tabiat ve gerçek dışı bir alemde yaşattığı kahramanların hikayesidir." ifadesini kullanır.Masal kelimesi ,köken olarak Arapça mesel kelimesinin değiştirilmiş şeklidir.Mesel,halk dilinde meşhur olan, âdab ve öğütleri anlatan söz demektir.Masal anlatan kişilere de masalcı denmektedir.

     Bu tanımlardan yola çıkarak aşağıdaki sonuçlara ulaşabiliriz:

    1.Masallar halkın ortak ürünüdür.
    2.Anonimdir.
    3)Dilden dile aktarılarak günümüze ulaşmıştır.
    4)Olağanüstü olaylar yer alır.
    5)Olağanüstü kahramanlar yer alır.
    6)Mesel kelimesinin değişikliğe uğramış şeklidir.
    7)Öğüt verir.

    Masal ve masalın özelliklerini belirtildikten sonra,masalın nerede ortaya çıktığı konusuna değinmek gerekmektedir.Eski araştırmacılar ,masallara kaynak olarak Hind masallarını  (Vedalar) göstermektedir.Bunlar,sözlü bir tarzda bilhassa Türkler,İslamlar kanalıyla Avrupa ve Asya'ya yayılmıştır görüşü, birçok araştırmacı tarafından kabul edilmektedir.Hindistan'a da Mısır ve Babil'den geçtiğini iddia edenler vardır.Masalların kaynağı noktasında bunun dışında, çok farklı görüşler bulunmaktadır.Masalın ilk nerede ortaya çıktığı,hangi millete ait olduğu konusunda fikir ayrılıkları olsa da ,masalların dahil oldukları milletin rengini aldığını görmekteyiz.Her millet ,masala kendine göre bir biçim vermektedir.

          Masalı masal yapan özelliler nelerdir?

   Her türün olduğu gibi ,masalın da kendine göre bir şekli bulunmaktadır.Masallar üç bölümünden oluşmaktadır. 1.Döşeme(Masal başı/Tekerleme) 2.Olay(Masalın kendisi) 3.Dilek(Masal sonu)

     Döşeme bölümü:

Tekerlemeler yer alır.Kelimeler,büyük bir ustalıkla bir araya getirilmektedir.Genellikle ; "Bir varmış,bir yokmuş" diyerek tekerlemeye başlanmakta ve birbiriyle ilgili ilgisiz söz zinciri masalcı tarafından art arda sıralanmaktadır. Tekerlemelerin masalla ilgisi yoktur.Masalcı,masala geçmeden önce dikkatleri toplamak için tekerleme söylemektedir.Aşağıda bir tekerleme örneği bulunmaktadır.
    "Evvel zaman iken, deve tellal iken, saksağan berber iken… Ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken. İp koptu, beşik devrildi. Anam kaptı maşayı, babam kaptı meşeyi, döndürdüler dört köşeyi. Dar attım kendimi dışarı… Kaç kaçmaz mısın… Vardım bir pazara. Bir at aldım dorudur diye. Bineyim dedim, at bir tekme salladı bana geri dur diye… Padişahın topları ateşe başladı. Topladım gülleleri cebime koydum darıdır diye. Tozu dumana kattım, Edirne’ye yettim. Selimiye minarelerini belime soktum borudur diye. Yakaladılar beni tımarhaneye attılar delidir diye. Babamdan haber geldi, onun eski huyudur diye. Bereket inandılar, tutup beni saldılar. Neyse uzatmayalım, masala başlayalım…"

    Olay bölümü:


Kendi içinde; giriş,gelişme ve sonuç, olarak üç bölüme ayrılmaktadır.Olağanüstü kahramanlarımız olağanüstü olaylar yaşamaktadır.Masallarda zaman ve mekan unsuru yoktur.Dolayısıyla olmaz diye kavramda yoktur.Her an her şey olabilir. Masallar hayal ürünüdür.Hayal ürünü olduğu için,devler,cinler,periler,ejderhalar ülkesinde geçen hayali olaylar anlatılmaktadır.Masallarda ,iyi ile kötü,güzel ile çirkin,zengin ile fakir gibi zıtlıkların mücadelesi görülmektedir.İyiler hep iyilik yapar,kötüler hep kötülük yapar ve sonunda muhakkak iyiler kazanır.Bu bölümde masalcı,ustalığını konuşturmaktadır. Dinleyicilerin dikkatini canlı tutmak adına,masal geçişlerinde söz oyunlarına yer vermektedir.Bu bölümde de "Az gitmiş uz gitmiş" gibi kalıplaşmış tekerlemeler yer almaktadır.

   Dilek bölümünde:


İyilerin her türlü zorluktan sonra kazanmasının neticesinde masal,güzel bir sonuca bağlanmaktadır.Burada yine kalıplaşmış ifadelerin kullanıldığını görmekteyiz. Bu bölümde en çok kullanılan ifadeler;"Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine" ve "Gökten üç elma düşmüş,biri görenlerin başına,biri duyanların başına biri de bu masalı anlatanın başına.

    Masalın, dilden dile  aktarılarak  günümüze kadar  gelmiş bir sözlü edebiyat ürünü olduğunu ve masalcılar tarafından anlatıldığını belirtmiştik.Eskiden köy ve kentlerimizde Masal Anaları bulunurmuş.Bunların itibarı çok yüksek olup,bütün köylü, ağızlarına bakarmış.Günümüzde masal anlatmak, başlı başına bir iş olarak karşımıza çıkmaktadır.Masalın hikaye edilişi büyük bir titizlik istemektedir.Masalcı kahramanların her anını ayrıntı vermeden ,büyük zaman geçişleri içinde önemli olaylar üzerinde durmaktadır.Masallardaki kahramanlar kimlik değiştirebilmektedir.Bazen iyiler karşımıza kuş ya da gül fidanı ;kötüler de taş,karga şeklinde çıkmaktadır.Masalcı bize bunları hissettirmek zorundadır.

   Masalcı bunları neden yapmaktadır? Ahmet Kabaklı; "Masallarda faydalı olmak amacı ön safı tutar.Her kahraman bir karakterin timsalidir.Kişilerin her yaptığında bir ibret dersi gözlenir.İyiler yüceltilir ve kötüler ayıplanır.Çocuklar ve gençler gönüllerinde bir masal aslanı yaşatır.Dertli günlerde masal onların hayali umududur.Hayatta karşılaştıkları nice güçlükleri yenmeyi masal yiğitlerinden öğrenmişlerdir." demektedir.

    Masalların ,halk nezdinde çok saygın bir yeri bulunmaktadır.Halk masalları, bir millet için çok zengin hazinelerdir.Günümüzde farklı meslek grupları da masallardan kendilerine göre faydalanmaktadır.Dilciler, kelimelerin kökenini ,yeni kelimeleri.deyimleri masallarda bulmakta;toplum bilimci , halk kültürü için masallara başvurmaktadır.Masallar ,tarihçilere bazı tarihi olayların aydınlanmasında yol göstermektedir.Özellikle çocuk pedagojisinde masallar ilk sırada yer almaktadır.Çocuklara evrensel değerlerin kazandırılması noktasında masal anlatmak,en çok başvurulan ve en etkili olan yöntemdir.


    Masalın ,çocuklar için önemini halk çok iyi anlamıştır.Uzun kış gecelerinde,kadınlı çocuklu meclislerde masallar söylenmiştir ve herkes kendi yaşına ve yaşanmışlığına göre hissesini almıştır. Naki Tezel; "Küçük çocukların dikkatini,ilgisini yalnız masallar çektiği için,folklor malzemesi olarak derlenen masallardan,açık bir anlatım,basit ve kısa cümlelerle yazılmış,eğitici ve kıssalı hikayeler yazma,kötü unsurları atıp,çocuk hayalini işletecek iyi unsurlarla güzel masallar hazırlamak,çocuk edebiyatına büyük hizmet olur." diyerek konunun önemini dile getirmiştir.


      Eski zamanlardan bu zamana,her yaşta insanın , kıssadan hisse özelliğinden dolayı ,masallara ilgisi vardır.Günümüzde özellikle çocuk eğitiminde kullanılan  masal türü, iletişimi kuvvetlendirmek ve mesleğinde başarılı olmak isteyen kişiler ve kurumlar tarafından rağbet gösterilen bir tür olarak da karşımıza çıkmaktadır.
     Rengarenk dünyası olan masal türü hakkında yazılacak söz çoktur.Bu yazıda masal konusuna birçok açıdan  kuş bakışı yaklaşarak,kısaca değinmeye çalıştım.Sözün sonu,gökten düşen elmalardan biri de siz okuyuculara gelsin...






                                                                                                                     Fatma DEVRİM                                                                                                                                        (masalokuyalim)














Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir varmış bir yokmuş: Taş Masalları

ENDİŞE AĞACI(KİTAP TAVSİYESİ)