Kayıtlar

Haziran, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

HAYDARPAŞA,BEN VE İSTANBUL

Resim
HAYDARPAŞA,BEN VE İSTANBUL Seninle 1997 yılında serin ve tatlı bir rüzgar yanaklarımı okşarken , eylül ayında tanıştım.Ben de Anadolu’dan gelmiştim ;elimde valizim,cebimde umutlarım ve dünyayı değiştirme hayallerim de yanımdaydı. Merdivenlerinden indim ve eski Türk filmlerindeki bakışı attım İstanbul’a . Yalnız değildim ,yanımda benimle aynı üniversiteyi kazanmış memleketli dostlarım da vardı.Sana uzun uzun baktım.O an içimden bir şeyler koptu. Bütün heybetine rağmen,bir tarafın kırık döküktü.Kalabalıklar içinde yalnızım der gibiydin.Belli ki dertleşmek için beni seçmiştin ama benim vaktim yoktu. Çok heyecanlıydım.Çünkü ortaokulda ilk kez İstanbul’a geldiğimde,Beyazıt Camii’nin yanındaki tarihi Çınaraltı’nda çay içerken ilk görüşte aşık olduğum üniversitenin edebiyat bölümünü kazanmıştım ve bir an önce sevgilime kavuşmak için can atıyordum.O da beni aynı heyecanla bekliyor diye düşünüyordum.Sahiden ,o da beni bekliyor muy

Yıldız'a Bi Şiirler Oldu/YTÜ 1002 Röportaj

Resim
YTÜ 1002 RÖPORTAJ                                    Fatma GEÇER(DEVRİM)/Etkinlik-Röportaj Yüzlerinde gülümseme ,yüreklerinde heyecan bir grup Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisi beni karşıladı.İkramların ardından,salona geçtik ve sahnede müzikler,şiirler uçuşmaya başladı.Programı nefessiz izledim.Duygulandım ve hayata dair umutlarım yeniden filizlendi.Çünkü ben inanıyorum ki bir yerlerde her şeye rağmen şarkı söyleniyor ,şiir okunuyorsa hayata tekrar gülümseyerek bakabilmeniz için en büyük sebeptir.Program sonrasında ,YTÜ1002 Şiir topluluğunu daha yakından tanımak istediğimi söyledim.Seve seve kabul ettiler zira ortaya koydukları güzelliğin fark edilmesi hedeflerine ulaşmışlardı.Buluşma günü ayarladık ve vedalaştık. Buluştuğumuz gün Ramazan ayına denk geldiği için iftar yaptık.İftar sonrası bu muhteşem çocuklar,bana bir şiir ziyafeti daha yaşattı ki,tadı hala damağımda.Şiirlerin ardından başladım art arda sorular sormaya.Onlar heyecanlı,ben onlardan daha heyecanlı,

Bir varmış bir yokmuş: Taş Masalları

Resim
                 Taşistan’da yaşayan ve kendini yalnız hisseden Yamuk Taş’a aynı duyguyu hisseden diğer taşların da katılmasıyla başlayan ve “Yalnız taştan duvar olmaz”diyerek  birlikte oluşturdukları masalların anlatıldığı altı kitaptan oluşan  “Taş masalları” serisinin yazarları Elif Konar Özkan ve Ümit Yaşar Özkan ile röportaj yapmak üzere  Eminönü’nden vapurla Üsküdar’a gidiyoruz.Mevsim  yaz ama hava bir hayli serin.Aylardan Ramazan olduğu için iftar öncesi buluşup uzun bir muhabbet ardından iftar sonrası ,Ümit Bey’in her cumartesi masal anlattığı kafeye gidiyoruz.Ve masal gecesi,Ümit Bey’in art  arda anlattığı masalları dinlerken çaylarımızı yudumluyoruz.Elif Hanım ve Ümit Bey’le çocuk edebiyatından masal yazma ve anlatmaya,UHAK’tan(Uluslar arası hikaye anlatıcılığı) Taş Masallarına kadar birçok konuyu  değerlendirdiğimiz röportajda daha neler neler var.Keyifli okumalar. Kendinizden birkaç cümle ile bahseder misiniz? Bu soruya Taş Masalları çıktıktan sonraki ilkokul/küt