OĞLUMLA DOĞA/TARİH GEZİLERİ BİR AYAZMANA MASALI





OĞLUMLA DOĞA/TARİH  GEZİLERİ

         BİR AYAZMANA MASALI

Pisidyada’yız.Yani Göller yöresindeyiz.Pisidya’nın en önemli iki şehrini Burdur ve Isparta’yı her yıl muhakkak ziyaret ederiz.Çünkü oğlumun anneannesi ve dedesi yani benim annem ve babam ve geniş ailem Burdur’da yaşamakta.Yine bir akraba ziyareti esnasında ,masal halkası oluşturduk.Çaylarımız hazır,büyükler olmasına rağmen benden masal anlatmamı istediler.Ben de çayın verdiği cesaretle  başladım anlatmaya:

“Çok eski zamanlarda,şimdiki Isparta’nın Ayazmana mahallesi denilen yerinde bir anne ile kızı varmış. Evleri de tek odaymış. Bunların bir sürü koyun ve kuzuları varmış ama suları yokmuş. Koyun ve kuzuları sulamaya çok uzaklara giderlermiş. Kız  koyun ve kuzuları sulamak için uzaklara gidip gelmekten bıkmış, Allah’a yalvarmış: “Allah’ım ne olaydı, şuracıkta su olaydı… Su çıkarda istersen evimin ortasından çıkar” demiş. Bunun üzerine odanın ortasından çıkan –şimdiki Ayazma ininden çıkan- su meydana gelmiş… Bir kış günü kuru darı kışlık bir şeyler pişireceklermiş. Yakacakları kalmamış.Anne yakacak aramaya dışarı çıkacakmış ama soğuktan, fazla uzaklaşamadan geri dönüyormuş. Her defasında da kız anasına sormuş:Ayaz(soğuk ) mı ana ? derken oranın adı “Ayazmana” kalmış.”(3)
Hem anlatıp hem çay içmek,ne büyük keyifti.Bir de dinleyicilerim harikaydı.Oğlum:
-Ayazmana ne demek ? diye sordu.
- Ayazma: (1) Kaynak, kutsal kaynak, maden suyu.Dağlarda su kaynağı
Ayazma (2) Rumların kutsal saydıkları kaynak veya pınar.
Ortodoks hıristiyanlarca kutsal sayılan kaynak veya pınarlara verilen isim. Kelime kökeni "Hagia" (türkçe okunuşu ile "aya", yani "kutsal") ve "ma" (yani su) kelimelerinin bileşiminden gelir. Hagia(z)ma ; ayazma... Zaman içerisinde Türkçede "z" kaynaştırma harfinden başka bir değişime uğramamıştır. "Kutsal Su" anlamında olan bu yerler, şifalı olduğuna inanılan tatlı su kaynaklarına verilen bir tanım ismidir. Anadolu'nun ve özellikle İstanbul'un birçok yerinde bulunurlar.



-Rumlar kim?
-Rumlar Türklerden önce Anadolu’da yaşamış insanlar.
-Ayazmana nerede?Eve uzak mı?
-Ayazmana ,Isparta’nın tam merkezinde.Isparta’nın her yerinden buraya ulaşım çok rahat.
O sırada internetten yardım alan evdeki delikanlı :
- Ayazmana mesire yeri merkez ilçenin güneydoğusunda olup, ilçeye asfalt bir yolla bağlıdır. Soğuk sularının bulunduğu dinlenme yeri kestane ağaçlarıyla kaplıdır. Piknik için tüm altyapı düzenlemeleri yapılmıştır, Cümlesini kuruverdi ki kestane ağaçlarının altında piknik yapmak ,dağda yürüyüş,Ayazma suyu ile demlenmiş çayı içerken temiz havayı içimize  çekmek..
O anlattıkça,oğlumun merakı arttı da arttı.Ben araya girdim ve:
-O halde bu seneki tarih ve doğa yürüyüşümüzün ilk durağı Ayazma olsun dedim.Sanki benim bu cümleyi kurmamı bekleyen ev halkı,hemen bir planlama yaptı.Kim ne getirecek,kaçta gidilecek,ne yapılacak?Orada kestane ağaçlarının altında mangal yapıldığını öğrene oğlum,cesurca mangal benden! deyiverdi.
-Aslında Ayazmana ile ilgili bir efsane daha var, anlatmamı ister misiniz? dememle,çayların tazelenmesi bir oldu.

“Hacı Bektaş Veli, Senirkent'in doğusunda bulunan bir Rum kasabasına, Müslümanlığı yaymak üzere iki müridini görevlendirir. Bunların gidip yerleşeceği yeri belirlemek için de ocakta yanan odun parçasını alır ve atar; "Odunun düştüğü yerde görevinizi yapın der".
Hacı Bektaş Velinin attığı odun, Yassıören'in altına düşer ve burada yeşerir. Bu ağacın adı Yanık Katran'dır. Zekeriya Sultan ile Baba Garkın Veli'den izin alıp yola çıkarlar. Gelip buraya erleşirler.
Zekeriya Sultan ve Baba Garkın, Burada İslamiyet'i yaymak için faaliyete başlarlar. Rum din adamlarıyla konuşup, görüşüp İslamiyet' in faziletlerini anlatırlar.
Bir gün Zekeriye Sultan, torunu ve bir Rum din adamı sohbet ederek bu günkü Ayazma pınarının bulunduğu yere gelirler. Burada sohbet ederken, Zekeriya Sultanın torunu:
"Dede susadım bana su ver." diyor.
Bunun üzerine, Zekeriya Sultan dua etmeye başlıyor. Rum din adamına da âmin demesini söylüyor. Zekeriya Sultan, dua ediyor, Rum din adamı da âmin diyor. Dua bittikten sonra üç defa: "Ya mübarek gelsene !" Diyerek ayağını yere üç kere vurur.
Allah tarafından orada çok güzel bir su fışkırmaya başlar. Torunu bu sudan kana kana içer.
Rum din adam, Zekeriya Sultan'ın bu Kerameti üzerine Müslüman olur. Bu suyun adına da Ayazmana denir. Hristiyanlıkta Ayazmana kutsal su demektir."
(4)
Bu anlatıdan sonra,ertesi gün anlatılan mekanı görmek üzere dağıldık.
Sabah her şey hazırdı.Mangal,hamak,çaydanlık,közde kahve için cezve ve fincanlar,top..Ayazmana,Ispartanın tam merkezinde  bir rekreasyon olduğundan,kısa sürede mekana ulaştık. (5)Rekreasyon; bireylerin beğenisi bakımından doyurucu, ruhsal ve bedensel yenileme amacını taşıyan,aynı zamanda bireyin sosyal, kültürel, ekonomik ve fizyolojik olanakları ile bağımlı boş zaman kullanımlarını içeren eylem ya da eylemlerdir .Kapalı ve açık alanda yapılan faaliyetler farklıdır.Biz piknik ve doğa yürüyüşü yapacaktık.
Eşyalarımızı indirince ilk olarak suyun kaynağına,bir gün önce anlatılan efsanelerin başlangıç mekanına gittik.Belediye,dağdan gelen suyun herkese ulaşması için güzel bir altyapı çalışması yapmış.Suyu içer içmez,anlatılanların lezzetine vardık.Rumlara göre her çeşme başında peri olurmuş.Su perilerine de gülümsemeyi unutmadık.


Oğlumla,kahvaltı sonrası fıskiyede ıslandık,hamakta kitap okuduk.Oğlum mangala yardım ederken,ben kestane ağaçlarının rüzgara eşlik eden şarkılarını dinledim.Mangalın ardından,tadı hala damağımda, közde kahve…Çay demlenirken de düştük yola,doğa yürüyüşü zamanı…





Dağ eteklerinde açılan yolda yürümek,temiz havayı içimize çekmek,yürüyüş esnasında neredeyse adım başı rastladığımız çeşmelerden su içmek,kestane ağaçlarını selamlamak hatta ağaçlara tırmanmak…İki saate yakın hayaller kurmak,kendi masallarımızı anlatmak…Son olarak da yorgunluğumuzu o enfes suyla demlenmiş çayla atmak…Daha ne olsun…Isparta’ya,güller diyarına gelenler,Ayazmana’ya uğramadan gitmemeli.Biz piknik yaptık ama isteyen oradaki  mekanlarda yiyip içebilir.Ayazma suyu ile demlenmiş çayın yanında özellikle de otlu gözleme yemenizi tavsiye ederim.
Hani derler yaçok okuyan mı çok gezen mi bilir diye,bence hem okuyup hem gezmek en güzeli.Biz oğlumla okuduğumuz yerleri gezme kararı aldık.Böylesi daha eğlenceli.Nereleri gezeceksiniz derseniz,bizi izlemeye devam edin.
                                                                                                         

Kaynaklar: (1)Derleme sözlüğü
                   (2)Türkçe sözlük
                   (3) Araştırmacı, derlemeci, Organolog Abdurrahman Ekinci, "Ayazma, Ayazmana, Ayaz mı ana, Ayazma ana" adlı Burdur Gazete yazısı
                  (4) Araştırmacı, derlemeci, Organolog Abdurrahman Ekinci, "Ayazma, Ayazmana, Ayaz mı ana, Ayazma ana" adlı Burdur Gazete yazısı
                   (5) Isparta Tarihi Ayazmana Mesireliği’nin Açıkhava Rekreasyonu Açısından Kullanıcı Özellikleri A. TOLUNAY, H. ALKAN, M. KORKMAZ Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Isparta


                                                                                              Fatma DEVRİM

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir varmış bir yokmuş: Taş Masalları

ENDİŞE AĞACI(KİTAP TAVSİYESİ)