MASAL ANLATMALI AMA NASIL ?

MASAL ANLATMALI AMA NASIL ?
Konfüçyüs’ün meşhur sözüdür “Karanlığa küfredeceğine bir mum yak” ve yine bu meyanda Mercan Dede Tuhaf dergisindeki yazısında “Toplum olarak öyle bir haldeyiz ki birileri nasılsın diye sorduğunda,iyiyim demeden önce şöyle bir durup düşünme gereği hissediyoruz.İyiyiz desek bunca kavga gürültü ve ölüm arasında bunu demenin suçluluğunu duyuyoruz.Kötüyüz desek her şeye rağmen şükredecek çok şeyimiz olduğunu,kötüyüm demenin şükransızlığını fark ediyoruz.” diyor.Söz sahiplerinin yaşadıkları zamanlar farklı ama amaç aynı,insanlık için iyi işler yapmak.Günümüzde bunun çok zor olduğunu bilerek  ,cehaletin ancak ve ancak okumakla yenilebileceğine inanan ,sosyal medya aracılığı ile tanışmış bir gurup gönüllü hanımefendi  işe çocuklardan başlamak gerek deyip 31.03.2017 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin desteği ile  Nasreddin Hoca Çocuk kütüphanesinde toplandık ve özellikle de çocuklar,masallar,kitaplar konusunda elinden geleni sonuna kadar yapmaya gönül vermiş Ayşegül Dede ‘nin  seminerine katıldık.Çocuk kütüphaneleri,kütüphanelerde nasıl kitap okunur,teknikler ,öneriler,kararlar…Bugün elimden geldiğince bu semirde aldığım notları paylaşacağım.Ama biliyoruz ki bu işlerde ilk kıvılcım çok önemlidir.Buradan Merve Yavuzdemir (kütüpanne) ve Havva Duygu ırmak (Havvaileademinmeyvesi) hanımefendilere ,bizlerin buluşmasına vesile oldukları  için teşekkür ediyorum.

“Çocuklar neden kitap okumuyor?” Ayşegül Dede seminere bu soruyla başladı ve “Bazen aileler kendileri çok kitap okuduğu halde ve çocuklarının kitap okuması için yapılması gerekenleri yapmalarına rağmen ,çocuklarının kitap okumadığını görür.Bunun sebebi çocuğun sabırsız ve dinlemeyi bilmeyen bir yapısı olmasındandır”diyerek sabır  duygusunu geliştirmek ve dinleme süresini uzatmak için okul öncesi dönemin önemini vurguladı.Milli Eğitim Bakanlığı’nın tespitlerine  göre okumaya geçmiş çocuklar için,çocuğun temelde okumaya hazırlık çalışmaları yer almıyor.
Çocuğun iyi bir dinleyici olması gerekiyor.En önemli iletişim görme ve duymadır.Anne karnında ilk aktif duyu, duymadır.Annenin , karnındaki çocuğa kitap okuyarak işe başlaması gerekir.Dokuz ay hangi kitap okunursa,doğduktan sonra çocuk o kitabı duyunca sakinleşir.Mesele annenin sesiyle iletişim kurmasıdır.Çocuklarla oynanan ilk oyun gözümüzü kapatıp açıp “ce-e” diye seslendirme yaparak oynadığımız oyundur.Aslında bu oyun çocuğa okuduğumuz ilk hikayedir.Bir varım bir yokum oyunu…Dünya üzerinde bu oyunu oynatmayan kabile,ülke yoktur.Dünyanın ortak oyunu,iletişim kurma.Sonrasında ninniler,tekerlemeler…Çocuğa ne kadar çok tekerleme,parmak oyunu öğretirsek,konsantrasyon süresinin uzamasına katkıda bulunmuş oluruz.
Yaşa göre kitap seçimi de çok önemlidir.Altı aya kadar hışırtılı kitaplar olabilir.(Dokun-hisset kitapları)Bunlar beş duyumuzu da çalıştırır.Banyo kitapları ve kuklalı kitaplar.Burada kuklalı kitapların ülkemizde neden çok  üretilmediğinin üzerinde de durduk.Kuklalı kitaplar devlet tarafından oyuncak olarak değerlendiriliyor ve dolayısı ile  kdv oranını fazladır.Ama kukla ile hikaye anlatmak önemli.Anne,kukla ile hikaye anlatmak da zorlanıyorsa,kukla kitaplar yardımcı oluyor.
İki yaş civarı(Picture book) okunabilir.Ama unutmayalım ki iki yaşında da çocuk kitabı yırtabilir.Bu sebeple kalın kapaklı ve kalın sayfalı kitaplar tercih edilmelidir.Hareketli kitaplar da bu açıdan çok kıymetlidir.(Bebek kitabı içi Pearson yayınları,çocuk kitapları içi İş Bankası yayınlarını önerdi.)
Üç  yaş çocuğun kendi kişiliğini oluşturduğu dönemdir.İlgi alanlarına göre kitap seçilmelidir.İlgi yanında merak uyandıracak kitaplar da sunmak istiyoruz.Mevsimsel ihtiyaçlara göre kitap seçilmelidir.(Yani çocuğun gelişim evreleri dikkate alınmalıdır.)
Üç yaştan sonra çocuklar resim okur.Çizim önemlidir.Buna teşvik edilmelidir.Üç yaş aynı zamanda takıntı  zamanıdır.Aynı kitap ve aynı oyuncak.Bununla birlikte bu yaşta en sık karşılaşılan kardeş gelmesi,yemek problemi ve tuvalet eğitimi gibi konularda pedegojik kitaplardan destek almak gerekiyor.
4-7 yaş çocuğun kitaba en çok ilgi duyduğu zamanlar.Bu dönemde kitaplar vazgeçilmezdir.Kitapları çocukların ulaşabileceği,ön yüzlerinin görüneceği şekilde kitaplık oluşturmalıdır. Kitapların yerini ilgi çekmesi açısından haftada bir değiştirmek faydalı olur.Kitaplar ulaşılacak seviyede olmalıdır.Nerede okumalıyız?Kitap  köşesi oluşturmak çok önemlidir.Sırtın mutlaka dayanması gerekir.Onun için arkalı minder seçilebilir.Bu köşe(nook) ilk odaklanma çalışması yaptığımız yerdir.Rüya alemine geçmek gibi,çocuk okuma köşesine geçince soyutlanır.Mutlu ve huzurlu anları kitaplarla desteklenen çocuk,güzel duyguyu kitaplarla bağdaştırır.
Seminerin bundan sonraki kısmına uygulamalı devam ettik Ayşegül Dede’nin seçtiği kitap dünyaca ünlü yazar Eric Carla’nin “Aç Tırtıl “ kitabı idi.Kırk üç yıllık bu kitap,dünya üzerinde çizgi filmi olmaksızın piyasası oluşmuş tek kitaptır.Yazılış amacı para kazanmak olmasa da en çok para kazanan kitaptır.Bir buçuk yaşından itibaren okunabilir.Neden bu kadar ünlüdür?Bu sorunun ardından,çocuklara kitap okurken nelere dikkat etmeliyiz üzerinde durduk.
Kitap okurken soru-cevap en çok kullanılan  ama en riskli olan yöntemdir.Sorular çok net olmalıdır.Açık uçlu soru olmamalıdır.Açık uçlu sorular sona bırakılmalıdır.Kitabın resimlerini okuyucuya dönük tutmalıyız.
Aç Tırtıl kitabını okumaya soru sorarak başlıyoruz.Tırtıl ne yer?(Bu soruyu Ayşegül hanım bize sordu ve hepimiz cevaben çok sağlıklı yiyecek isimleri söyledik.Ayşegül hanım da eminim çocuklar da sizin gibi düşünüyordur diyerek ironi yaptı.Ardından tabi ki gülüşmeler)Çocuğun verdiği cevabı tekrar etmek çok önemlidir.Yazarın ve çizerin  adı muhakkak konuşulmalıdır.(Bu kitap bir sanat eseridir ve her sanat eserinin bir sahibi vardır mesajı veriyoruz.)

Ayşegül Dede kitabı çocuklara okuduğu gibi bize de okudu.Ardından bu kitabı bu kadar okunur kılan şeyin aslında büyüklere verdiği mesajlardan da kaynaklandığını söyledi.Hikayedeki temsillerin manalarını sıraladı.Tırtılın küçük,güneşin büyük olması;dünya içinde çok küçük varlıklarız.Tırtılın yedi gün düzenli yemek yemesi ama doymaması;düzenli eğitim sistemi ve yetersizliği.Doymayan tırtılın abur cubura saldırması;ergenlik dönemi.Sonunda karnı ağrıyan tırtıl,yeşil yaprak yiyerek  mutlu olur;insanın huzura erdiği zamanlar.Tırtılın koza evresi;ortalama otuz yaşından sonra aydınlanmanın başlaması.Kozadan çıkan tırtıl;etrafa ışık saçtığımız dönemdir.
Bu kitap hem çocuklar hem de büyükler için o kadar özel ki her dakika ortalama üç kişi satın alıyor.Sürekli aynı şarkı,aynı koku ile kitap okunmaya başlanırsa,çocuğun odaklanması artar.
Kitap bittikten sonra pekiştirme amaçlı etkinlikler yapılabilir.Beyaz balonun içine yeşil balon koyup,şişirmek (Ne,içinde ne var?),patlayan balondan çıkan yeşil balonun şişirilmesi sonra da onun kelebek haline getirilmesi etkinliklerini örnek olarak  paylaştı.(Fazlası bizim hayal dünyamıza kalmış)
Son olarak Türk ve Dünya  çocuk edebiyatı yazarlarını ve eserlerini kısaca hatırladık.Bu hatırlama,kendimizce teşekkür etmeydi.İlk sessiz kitap çizeri Behiç Ak,hem yazan hem çizen Fatih Erdoğan,Ferudun Oral…Sedef Örsel,Betül sayın,Mavisel  Yenir,Tülin Konukoğlu,Zeynep Sevde,Betül Kanbolat,Nejdet Nedim Avcı,Koray Avcı,Ümit Yaşar Özkan,Elif Konar Özkan ve tabi ki Türkiye’nin ilk çocuk kitapçısını açan ,ufku geniş insan Yalvaç Ural…Dünya edebiyatından Eric Carla,Julia Donaldson,Oliver  Jeffers…Dünya edebiyatı için iyi çevirinin önemini de vurguladık.
Son söz;biz ne kadar iyi ve kaliteli eserler seçersek,çocuklarımızı doğdukları andan itibaren hatta anne karnından başlayarak okumaya alıştırabiliriz.
Seminer soru cevap ve bol bol beyin fırtınası şeklinde sürdü ama her şeyin bir sonu vardı.İstemesek de iki saatlik bu masal yolculuğu sona erdi.Çocuk kütüphanesi gönüllüsü olarak yola çıkmış bir gurup hanımefendiye yine gönüllü olarak yol gösteren,bilgisini,birikimini paylaşan Ayşegül  Dede’ye bir kez daha teşekkür ediyorum.
Bitti mi?Hayır.Asıl işimiz şimdi başlıyor.Dağılalım dört bir yana ve herkes okusun,kitaplara daha kolay ulaşsın diye kütüphanelerde gönüllü çalışmalar yapalım.Bu arada programı düzenleyen Havva Duygu Irmak,bundan sonraki  zamanlarda ,çocuk edebiyatı yazarları ile buluşmalar düzenleme müjdesini de vermeyi unutmadı.Emeği geçen herkes;varolsun…





                                                                                                              Fatma DEVRİM
                                                                                                              masalokuyalim


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir varmış bir yokmuş: Taş Masalları

ENDİŞE AĞACI(KİTAP TAVSİYESİ)