MOZART DİNLEYEN SEBZELER VE OMLET TARİFİ
MOZART
DİNLEYEN SEBZELER VE OMLET TARİFİ
İlginç bir zaman yaşıyordu ve
sebepsiz canı hiçbir şey yapmak istemiyordu.Evdeki herkesi gönderdikten sonra
,zorunlu olarak evde kalmanın ağırlığı olabilir miydi?Yıllardır alışık olduğu
bir düzen vardı ve bu düzen artık
yoktu.Farkındaydı,bu hayata çivi çakmak için gelmemişti.Ama yine de
alışkanlıklar o kadar yer etmişti ki her zerresine ,şimdiye kadar yaşadığının
tam tersi yaşamak zor geliyordu.Bir
odadan diğerine,koltuktan sandalyeye,çaydan kahveye ..Gel gitler yaşadı.Değişen
tek şey hissettiklerinin zihnindeki
sırası oldu,gözünü açıp kapattı, hakikat olduğu gibi karşısında duruyordu. “Su an hangi karakter
beni en iyi anlatır?” dedi kendi kendine. “Kesinlikle Oğuz Atay Beyaz Mantolu
Adam” diyerek soruyu ,sorar sormaz cevapladı.Hikayenin başından sonuna kadar
dışarıya çıt çıkarmayan adam ,insanlara tepkisini tepkisizlikle
aktarıyordu.Sonunda…Durdurdu kendini “Evet şu an tam da onun gibi hissediyorum
ama hikayenin sonunu yeniden yazmalıyım.” dedi ve aniden yerinden kalktı.
Saat bir hayli geç
olmuştu.Çocuğun okuldan eve gelmesine az kalmıştı.Okuldan eve gelmesi
yanlış,okuldan eve aç gelmesine az kalmıştı.Biliyordu ki çocuk gelir gelmez “
Açımm, yemekte ne var?” diyecekti.Aslında bu söz gizli bir şifreydi.Yemek
onlar için bir terapi,yemek masası terapi koltuğuydu. Sözün özeti “Seninle bir
an önce sohbet etmek istiyorum “ demekti.Elini yüzünü yıkayan adam mutfağa doğru ilerledi.Eşi sabah giderken
adama sirkeli suda bekleyen ıspanak bırakmıştı.Gülümsedi “Burada bile işimi
kolaylaştırmak için elinden geleni yapıyor “diye düşündü.Ve derin ahhhh…”Ah ,oh
zamanı değil,beni artık çıkar sudan yoksa eriyeceğim.” Bu ses ıspanaktan geliyor olamazdı,eğer
ıspanağın konuştuğunu duyuyorsa…Müzik sesi,Mozart çalıyordu.Zaten evde bu aralar adama en çok Mozart eşlik ediyordu.Duyduğu
notalardan eve yayılan ses olmalıydı.ıspanakları doğradı ve süzgece aldı.(Neden
doğradıktan sonra süzgece aldığını bilmiyordu!) “Neyse biraz da burada
beklesinler “diye düşündü.
Sadece ıspanak mı?Olmaz olmaz
,sadece ıspanak olmazdı.Hem canı ıspanak yemeği yapmak istemiyordu.Bu çok
klasik olurdu.Oysa hayatı hiç de normal değildi ki. Buzdolabını açtı.Bir havuç
ve biraz da mantar gördü. “Yumurta ve kaşar peyniri varsa ,omlet yapabilirim
diye düşündü.” Yumurta “Burada”,kaşar peyniri “burada!”.Yoklama tamamdı.
Az önce tezgahta yıkanıp bekletilen
ıspanakların yanına mantarlar ve havuç da eşlik etti.Hepsi bundan sonraki
hayatlarında gül gibi geçinip gitti,ne vardı ki zaten paylaşılamayacak kadar
kıymetli?
Yapacağı sebzeli omletti
,basitti,çok da fazla ayrıntısı yoktu.Ama hani damak tadı denilen o hassas
nokta için,yine de internetten tarife bakmaya karar verdi.Ne çok sebzeli omlet
tarifi vardı.Hepsini tek tek okudu.Ama hiç birinde ıspanak,havuç ve mantar
karışımlı tarif bulamadı.Elindeki malzemeler ve tarifler arasında ortak nokta
yok değildi,vardı.Mesela yağ,yumurta,bazı baharatlar…O kadar hepsi o
kadardı,başka ortak noktaları yoktu. “Tek tip omlet yemek istemiyorum” diyesi
geldi.Dedi de.Kime ne faydası oldu derseniz,kendisi dahil kimseye.Çünkü bu
hayatta yaşıyordu ve tariflerdeki gibi yapmalıydı omleti.Biber lazımdı,domates,patates…Patates
vardı da diğer iki malzeme yoktu.Kış ayında domates, biber yenir mi?Artık
yenirdi ,zemheri kış ortasında bile tazesi vardı onların.Daha doğrusu
görünümleri taze ama çürümeye karşı çok dayanıklı sebzeler!”Raf ömürleriniz
uzun olsun” dedi gülerek ve ekledi:”Sonucunda elimdeki her şeyi kaybedebilirim
ama yine de kendi bildiğimi yağacağım.”Başladı kendi tarifini yazmaya:
Sebzeli
Omlet
Malzemeler
- 3
yumurta
- 100 gram
ıspanak
- 1 tane
havuç
- Yarım
paket mantar
- 1 çay
bardağı sıvıyağ
- İsteğe
bağlı sucuk
- 100 gram
kaşar peyniri
- Tuz ve
karabiber
- Pul
biber
- Not:Kış
ayındayız ve domates,biber kullanmıyoruz.
Öncelikle mantar, havuç ve ıspanakları
doğruyoruz. Daha sonra tavaya sıvıyağı ekleyip doğradığımız sebzeleri koyup
kızartıyoruz.Sebzeler kızarınca isteğe bağlı sucuk ekliyoruz.(Ben hep
istiyorum,güzel oluyor) Ayrı bir kapta yumurtaları kırıp içine kaşar peyniri,tuz,
karabiber ve pul biberi ekleyip çırpıyoruz. Yumurtaları çırptıktan sonra
kızartmış olduğumuz sebzelerin üzerine döküyoruz. Omletin bir tarafı kızarınca
bir tepsi yardımıyla ters çevirip diğer tarafını da kızartıyoruz. Diğer tarafı
da kızardıktan sonra servis tabağına alıyoruz. İstediğiniz şekilde kesip servis
yapabilirsiniz.
Ve omlet hazırdı.Mozart bile gülümsüyordu sanki,ya da artık
ben gerçekten bu hayatın şu an bana verdiklerinin mutsuzluğunu evdeki
eşyalarla,sebze meyveyle,Mozart’la konuşarak gidermeye çalışıyordum.Geçiyor
muydu ıstırap?Hayır…Çocuk koşarak geldi.”Kokuları takip ettim,beni buraya
getirdi.Kaptan yemek hazır mı?Korsanın artık kılıç sallayacak hali kalmadı da”
Hazırdı.Hazır olmaz mıydı,çocuk acıktım der de babası iyi ya da kötü,öyle ya da
böyle karnını doyurmaz mıydı evladının?Doyururdu,hangi şartta olursa olsun
kendisini düşünmez evladını düşünürdü.Belki herkes böyle değildi ama kendisi öyleydi.
“Önce kaptana kocaman bir sarıl bakalım küçük korsan” Sarıldılar.Acı geçmedi
ama hafifledi.
O zaman herkese afiyet olsun.Mozart da çalmaya ve gülümsemeye
devam etsin..
.
Yorumlar
Yorum Gönder