SADECE SADE KAHVE


                                                            Sadece  Sade Kahve

     Ben kahveyi sade severim.Orta ,şekerli,az şekerli cinsinden sade olanı değil;sadece sade kahve...
     Yanında fal ya da falcı aramam mesela.hatta işimizin fallara kalmasının insan ruhunu ne kadar yorduğunu bilirim.Gerçi herkes kadar "fala inanmam arada falsız da kalmam" ama fal niyetine kahve içmem.Hele ki falların akıbeti,gidilecek yollar,o yollardan illaki birinin kapalı olması,bu yollara üç vakte kadar revan olunması,kuşun kısmet,atın nasip,devenin yükünce para getirmesi,terazinin devlet işine delalet etmesi,tabağın kahve damlalarının tutulan dilekler için en iyi bildirim olması...Dahası bakanın hayal gücüne kalmış..Ama ben kahvemi sadece sade severim...
     Yanında sigara içmem ama içenler için de zararları konusunda nasihatim yoktur.Kim hayati nasıl yaşamak istiyorsa öyle yaşamalıdır.Bazı dostlarım var mesela sigara olmadan kahve onlara eksik..Bazı dostlarım da var mesela sigara varsa kahve  onlara fazla.Bence ne eksik ne fazla,..Olmasa da olur.olursa da muhabbete zarar vermez.Sağlıklı yaşam kuralları bilmem kaçıncı maddeyi burada yazmıyorum.Biliyorum ki ülkemin insanlarının yüzde doksanı televizyonda belgesel izlediği gibi,her gün ekranlarda dinlediği doktorların dediklerini de aynıyla uyguluyor!Hayat da olması gerektiği gibi tıkırında ilerliyor!Hani ne diyor sağlıklı yaşam,her sabah ılık suyun içine limon ekleyin,vücudunuz daha dinç olsun.Ama ben her sabah sadece sade kahve içiyorum...
     Kahve muhabbettir,buna inanıyorum.Bu sebepledir  çoğu zaman kendimle muhabbet etmek için illaki kahve yapıyorum.Günde bir kaç kez on beş,yirmi dakikada olsa kendimin anlattıklarını kendimin dinlemesi iyi geliyor .İlk zamanlar bunun delilik başlangıcı olduğunu düşündüm ama sonra öğrendim ki delilik güzel bir makam.Kendime kızıyorum,kendimle kavga ediyorum,kendime küsüyorum sonra yine kendimle kendim barışıyorum.Kendi derdime düşüyorum ama kendi derdime ağlamıyorum.Kendim düştüm ya onun için ağlamak olmaz.Bir yudum daha alıp kendimi kendi halime bırakıyorum.Kendi kanatlarımla uçmak için,kendi kabuğuma çekiliyorum.Bu durumda çoğu zaman kendi köşemde yaşıyorum.Bir yudum daha alıp kendi yağımda kavrulup gidiyorum.Bazen kendimi hayatın akışına bırakıyorum.kendimi bir şey sandığım için değil kendimi bulmak için.Ve son yudumda kendimi tartıyorum.Her defasında yeniden karar veriyorum,kendimi yiyip bitirmek yerine kendimi toparlamalıyım.O an hayat yeniden başlıyor.kendimle muhabbetin dibine vurduktan sonra İlhan İrem sesleniyor ."işte hayat yine akıp gidiyor".Bir kez daha hatırlıyorum ben kahvemi sadece sade severim...
     Kahvem sadece sade olunca lokum istiyor canım.Şöyle çifte kavrulmuş,fındıklı,fıstıklı.Çoğu zaman hayır diyemiyorum.Çikolata bana göre değil.Yanlış anlatmayayım kendimi ,kahve yanında çikolata yemek bana göre değil.Yoksa her ne söylenirse söylensin çikolata bence herkes için vazgeçilmez.İster aromalı,ister meyveli,ister kuru yemişli,bitter ,sütlü yada karamelli..İllaki bir çeşidini herkes sever.Eskiden çikolata deyince Almanya gelirdi.Gurbet,işçi,çalışmak, kelimelerinin yanında Almanya çocuklar için çikolata demekti.Tabi bir de kahvenin farklı farklı türleri de geldi oradan ve biz ülkemizde kahve isterken "Türk kahvesi" diye belirtmek  zorunda kaldık.Ne diyelim...Yine İlhan İrem : "İşte hayat böyledir deniyor." Tamam tamam sadece sade kahvemin yanında ara bir lokum olsun,onu da severim.
     Sadece sade kahvemin yanında çoğu zaman kitap oluyor.Hatta kendimle muhabbet etmediğim ve dünya telaşesinden fırsat bulduğum her an,kahve ve kitap yanı başımda yer alıyor.Nasıl kitaplar diye soracak olursanız,ellerinizden öperler,her türlü kitap bende mevcuttur.Maneviyatımı güçlendiren kitap yanında mutlaka tarih okurum ama onun dışında dil,din,ırk ayrımı yapmadan her şeyi okurum.Yanlış anlaşılmasın her şeyi okurum ,okuduğum her şeye inanmam.Zaten iyi bir okursanız,zamanla aklınız  iradenizle birleşiyor ve doğru kendiliğinden ortaya çıkıyor.Sadece sade kahve de zihin açıyormuş,uzmanlar öyle diyor!
     Yine ben ne zaman güzel bir manzara bulsam .ilk olarak hemen sadece sade kahvemi içiyorum.ardından bilmem kaç bardak limonlu çay..Hele ki manzaranız İstanbul'un güzellikleri ise,insana çoğu zaman yediğini içtiğini unutturur.Ne demiş Yahya Kemal "Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul".Tarkan da bunu çok güzel okur.Yedi tepeli şehirde hala bir yerinden İstanbul'u izlemek mümkün.Her şehir iyi hoş ama İstanbul'da sadece sade kahve içmek çok daha keyifli.
     Ben saatin gecenin bilmem kaçı olduğuna bakmadım.Kendime sadece sade kahve yaptım.Ve yine İlhan İrem ."İşte hayat yine akıp gidiyor/İşte hayat sensiz de yaşanıyor/İşte hayat böyledir deniyor/Zaman her şeyi siliyor".

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir varmış bir yokmuş: Taş Masalları

ENDİŞE AĞACI(KİTAP TAVSİYESİ)