Kayıtlar

2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

SADECE SADE KAHVE

Resim
                                                            Sadece  Sade Kahve      Ben kahveyi sade severim.Orta ,şekerli,az şekerli cinsinden sade olanı değil;sadece sade kahve...      Yanında fal ya da falcı aramam mesela.hatta işimizin fallara kalmasının insan ruhunu ne kadar yorduğunu bilirim.Gerçi herkes kadar "fala inanmam arada falsız da kalmam" ama fal niyetine kahve içmem.Hele ki falların akıbeti,gidilecek yollar,o yollardan illaki birinin kapalı olması,bu yollara üç vakte kadar revan olunması,kuşun kısmet,atın nasip,devenin yükünce para getirmesi,terazinin devlet işine delalet etmesi,tabağın kahve damlalarının tutulan dilekler için en iyi bildirim olması...Dahası bakanın hayal gücüne kalmış..Ama ben kahvemi sadece sade severim...      Yanında sigara içmem ama içenler için ...

SİYAH RENK KRALLIĞI

      SİYAH RENK KRALLIĞI  Derviş,müziğin kalbindeki ritmine daha fazla karşı koyamamıştı.Üstündeki siyah hırkayı çıkardı,bir süre ona baktı ,kenara bıraktı ,nedense vedalaşır gibiydi ve başladı semaya.Meşk aşkı,aşk meşki destekledi.Ve dervişin ruhu kendinin bile bilmediği alemlere yolculuğa çıktı.Bu yolculukta kendisini izleyen siyah hırka,bugün değişik düşüncelere dalmıştı.Daha doğrusu hırkanın siyahı,siyah olduğu için adına yüklenen olumsuzluklardan rahatsız olduğunu tüm dünyaya haykırmaya karar vermişti.Ne de olsa siyaha gücün ve hırsın temsili olan renk gözüyle bakılmıyor muydu?        "Aşkın aldı benden beni        Bana seni gerek seni"        Yunus'un ilahisiyle daha da kendinden geçen derviş,sararıp solan hırkasının farkın nereden varsın?Siyah,hırkayı terk etmişti ve hırka renksiz kalmıştı.Ama yine de dervişi beklemekten vazgeçmedi.Siyah mı?         Siyah,geceye ilerleyen...
Resim

Masal Dinliyorum - Fatma Devrim | Melike Kılıç

Resim
Öylece durdum. Evet her şey o kadar hareketliydi ki hayatımda, ben öylece durmayı tercih ettim. Duvara yaslandım, ah ettim, of dedim, dere tepe düz gidemesem de, gelgitler yaşadım, sağım solum "sobe" dedim, sesimi duyan olmadı, duyan varsa da cevap veren olmadı. Tam bir iki adım atmıştım ki, ortalık insanla dolmaya başladı. Hepsi aynı şeyi söylüyordu. "Sobe, yine sen ebe". Ama ama siz az önce yoktunuz gözlüklü bayım. ama ama siz de yoktunuz elbiseli küçük kız. Mor elbiseli genç kız, elinde siyah çantası olan delikanlı, bastonlu teyze... Ama ama hiç biriniz yoktunuz... Siz ne zaman girdiniz benim hayatıma.. "İstersen sana yardımcı olayım" diye bir ses!!! Sesin yankısı, sesin kendisinden daha çok çıkıyordu ki; "Affedersiniz, tam olarak tanıyamadım sizi. Hangi masaldan geldiniz?" deyiverdim. Elimden tuttu masal kahramanı, "Sen benim nereden geldiğimi boş ver. Sen beni nereye götüreceksin, onu söyle?" "Bilmiyorum" diyeme...